• Öykünüzü zaruri unsurlara indirgeyin. Kendinize sürekli şunları sorun: “Gerçekten bu sahneye ihtiyaç var mı? Gerçekten bu diyalog gerekli mi? Değilse kesin gitsin (s. 45).
• Göster ama anlatma: “Karakterlerinize hikayeyi anlattırmayın; onların hareketleriyle, yaptıklarıyla, aldıkları kararlarla, söyledikleri ya da söylemedikleri şeylerle öyküyü göstermelerini sağlayın (s. 35).
• Sahneleri yazarken “geç gir erken çık” düsturunu benimseyin. Her bir sahnenin neyle alakalı olduğuna karar verin ve sahneye olabildiğince geç girin, işinizi yapın ve olabildiğince erken çıkın. Bu düstura uyarsanız hızlı işleyen sıkı bir senaryonuz olur (s. 45).
• Bir öykü anlatın ve izleyiciyi hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın.Bulduğunuz konu iyi bir öykü anlatmanıza yetmez. İzleyicinin seyretmek isteyeceği bir şeyler olmalıdır (Michael Creagh Röportajı, s. 215).
• Öyküyü oluştururken; etkileyici bir giriş yapın. Hızlı başlayın, izleyiciyi yakalayın ve öykünüzü çabuk kurun (s. 55).
• Duygusal bağlılık yaratın ve izleyiciyle özdeşleşin (s. 55). Genelde, protagonistle özdeşleşir ve öykünün sonuna dek onu izleriz. onun ulaşması gereken bir hedef vardır ve o hedefe ne pahasına olursa olsun erişmeye kararlıdır. Bu kahramanların dürtüleri basit ya da karmaşık olabilir ama asla sıradan olmamalıdır (s. 51).
• Orijinal olun ve klişelerden, basmakalıplardan ve tek boyutlu karakterlerden uzak durun. Bize daha önce görmediğimiz şeyi verin (s. 55).